-
1 durmak
durmak <- ur> (hier- usw) bleiben; stehen bleiben, (an)halten; wohnen, leben; Geduld haben, warten; verdattert sein, verdutzt sein; wirken, aussehen, sich machen; Regen aufhören; Uhr stehen bleiben; Welt bestehen;açık durmak offen stehen;dur! halt!, stopp!;-e karşı soğuk durmak A kühl behandeln;-ip durmak, -e durmak, -a durmak ununterbrochen etwas tun, z.B. okuyup durmak, okuyadurmak ununterbrochen ( oder pausenlos, immer noch) lesen;artık duramayacağım ich kann nicht länger warten;içim duramıyor ich habe keine Geduld mehr, ich halte es nicht mehr aus;durmadan, durmaksızın, 'durmamaca(sına) ununterbrochen, ständig, pausenlos; Dauer-;-dan duramamak nicht anders können als …;durup durup von Zeit zu Zeit, häufig;durup dururken ohne ersichtlichen Grund; plötzlich, auf einmal;durdu durdu er wartete lange;durduğu yerde ohne Mühe; unnötig;durmuş oturmuş bedächtig, gesetzt; gealtert; schwunglos
См. также в других словарях:
durup durup — zf. 1) Durarak 2) Ara sıra, zaman zaman, bekleyerek Sakarya zaferi tacını giyinceye kadar durup durup dinleyecekti. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
durup dinlenmeden — zf. Arası kesilmeksizin, arka arkaya, sürekli olarak ... mektup desen değil, mektup deftere yazılmaz... Öyleyse ne yazarsın böyle durup dinlenmeden. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
durup dururken — zf. 1) Gereği veya nedeni yokken 2) Ansızın Şu durup dururken şimşek gibi çakan ağrıdan beni kurtarsınlar. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
Durup — Sp Dùrupas Ap Durup L Danija … Pasaulio vietovardžiai. Internetinė duomenų bazė
dur durak (veya dur dinlen veya dur otur) yok — durup dinlenmeden sürekli çalışmayı anlatan bir söz Gayri bana dur durak yok... Muhasebe müdürü ... çalışmamdan hoşnut değilmiş. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
menzil beygiri gibi koşmak — durup dinlenmeden çalışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeytan dürtmek — durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuhtamak — durup dinlenmek, hayvanı durdurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
essalati — durup dururken , aniden … Beypazari ağzindan sözcükler
durmak — nsz, ur 1) Hareketsiz durumda olmak Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İşlemez olmak, çalışmamak Bileğimdeki saat durmuş. A. Gündüz 3) Bir yerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia